Uzmanlıklarımız
Uluslararası Tahkim
Uluslararası Tahkim Mahkemesi’nin adı son yıllarda özellikle İran ile yaşanan doğalgaz ihtilafı ve iş insanı Cem Uzan’ın Türkiye aleyhine yaptığı başvurularla daha sık duyulur oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın F-35 savaş uçağı projesiyle ilgili açıklamalarıyla gündeme gelen tahkim, Kanal İstanbul projesiyle ilgili tartışmalarda da zikredildi.
Peki, uluslararası tahkim nedir, nasıl çalışır? Kimler nasıl başvurabilir? Kararlar temyiz edilebilir mi? Bu kararlar tüm ülkeleri bağlar mı? Uluslararası tahkim ile ilgili akla gelebilecek sorulara sizler için yanıt aradık.
“Uluslararası Tahkim Mahkemesi” diye bir mahkeme yok!
Uluslararası Tahkim Mahkemesi denildiği zaman akıllara çoğunlukla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) gibi dünyada alanındaki tek bir mahkeme geliyor. Ancak dünyada Uluslararası Tahkim Mahkemesi adında veya başka bir isimle bu alanda görev yapan tek bir mahkeme bulunmuyor. Aslında uluslararası uyuşmazlıkları çözen tahkimler birer mahkeme değil ve buralarda klasik anlamda bir yargılama yapılmıyor. Uyuşmazlık durumunda alanında son derece uzman ve tecrübeli kişilerin hakemliklerine başvuruluyor ve onlar da belirli usüllere göre ihtilafın çözümü için karar veriyor. Zaten tahkim, hakemden türetilmiş bir sözcük ve hakem tayin etmek anlamına geliyor.
Tahkime hangi şartlarda kim başvurabilir?
Tahkim özellikle ticari ve yatırım uyuşmazlıklarının çözümünde uygulanan bir yöntem. Tahkime başvurulabilmesi için ortada bir tahkim sözleşmesi ve en az iki tarafa ihtiyaç var. Bu taraflar gerçek kişi veya tüzel kişi olabilir. Taraflar ticari veya yatırım anlaşmaları yaparken ileride yaşanabilecek bir ihtilafın mahkeme yoluyla değil tahkim yoluyla çözülmesini istediklerini belirterek bir tahkim sözleşmesinde uzlaşırlar.
Bu sözleşme ana anlaşmanın bir parçası olabileceği gibi ayrı bir sözleşme de olabilir. Tahkim şartları yatırım anlaşmalarının içinde zaten yer alır. Tahkim sözleşmesi ana anlaşmayla birlikte imzalanabileceği gibi sonradan veya uyuşmazlık çıktığı zaman da imzalanabilir. Ancak sonradan sözleşme imzalanması sık görülen bir durum değil. Dolayısıyla tahkime başvurulabilmesi için en az iki tarafın kabul ettiği bir tahkim sözleşmesi olmalıdır. Bu; iki devlet arasında olabileceği gibi, devlet ile şirketler veya tamamen şirketler ile kişiler arasında olabilir.
Tahkim kararları bağlayıcı mı ve her ülke karara uymak zorunda mı?
Tahkim; yetkisini tarafların iradelerinden alır. Hakemler her iki tarafın da güven duyduğu ve ihtilâfın çözümünde bilgi, uzmanlık, tecrübe ve adaletine inandıkları kişilerdir. Esasında taraflar en başta uzlaştıkları tahkim sözleşmesinde hakemlerin verecekleri karara uymayı taahhüt ederler ve taraflar açısından hakemlerin verecekleri karar kesinlikle bağlayıcıdır. Ancak gerektiğinde ihtilafı çözen hakem kararının uygulanabilmesi ve devlet mahkemeleriyle eş kuvvette görülmesi için tenfiz edilir. Tenfiz, hakem kararının icra edileceği ülke mahkemelerinde gerçekleşir. Tenfiz, 1958 tarihli Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki Birleşmiş Millletler (BM) New York Sözleşmesi esas alınarak ülkelerin iç hukukuna göre yürütülür. 159 ülke bu sözleşmeye taraftır. Dolayısıyla hakem kararları son derece bağlayıcıdır ve gerektiğinde icraya konu olabilir.
Hakem kararları temyiz edilebilir mi?
Hakemlerin kararları içerik yönünden temyize kapalı; mahkemeler kararların doğruluğunu inceleyemez. Ancak usül yönünden iptal kararı için tahkimin gerçekleştiği ülkede dava açılabilir. İptal davası için sınırlı şartlar var. En temel koşullar şunlar: Tahkim müddetinin sona ermesinden sonra karar verilmiş olması, talep edilmemiş bir konu hakkında karar verilmiş olması, toplantı için zamanında gerekli tebligatın yapılmaması. Avrupa’da tahkim kararlarına karşı iptal davası açılmasının nadir görülen bir durum.
Kaç türlü tahkim vardır? Nasıl seçilir?
İki tahkim türü bulunur; taraflar bu ikisinden birisine sözleşmede karar verirler.
Ad Hoc (Geçici Tahkim): İhtilafın taraflarının, uyuşmazlığın çözümünün kendi denetimlerinde yürütülmesini istedikleri ve bunun için de tahkimin tüm unsurlarını kendilerinin tayin ettiği tahkim türüdür. Geçici tahkimde taraflar hakemleri, tahkim yerini, tahkim usulünü ve tahkimde uygulanacak maddî hukuku kendileri belirler.
Kurumsal tahkim: Uyuşmazlığın tahkim için oluşturulmuş kurumlar nezdinde görülmesi ve tahkimin kurallarının bu kurumlar tarafından belirlenmesi usulüdür. Tahkim organizasyonu için kurumlaşmış bu kurumların zaten çözüm için bir takım kuralları vardır. Taraflarca belirlenmeyen maddi hukuk veya usul kuralları, bu kurumlarca belirlenir ve uygulanır.
Uluslararası tahkim fikri nasıl ortaya çıktı?
Devletlerin iç hukuk kurallarının uluslararası ekonomik ilişkilerden doğan ihtilâfların çözümünde yetersiz ve yavaş kalması, ve uluslararası ticari uyuşmazlıkların çözümü için uluslararası bir mahkemenin bulunmamasından dolayı ortaya çıkmıştır. Şüphesiz bunda ekonomik faaliyetlerin giderek küreselleşmes, gümrük anlaşmaları, teknolojik gelişmeler, fikrî ve sınaî hakların tanınması gibi bir çok faktör etkili olmuştur.
Avantajı; hızlı, tarafsız ve güvenilir kararlar
Erdem & Erdem Avukatlık Bürosu Kurucusu ve Kıdemli Ortağı Prof. Dr. Ercüment Erdem’e göre tahkimin en önemli avantajı daha hızlı ve daha tarafsız şekilde uyuşmazlıkların çözülmesi. Hakemler, alanda çok tecrübeli saygıduyulan uzmanlar oldukları için taraflar sorunlarını daha iyi anlatabiliyor. Bundan dolayı kararlara güven yüksek. Gizlilik de önemli bir faktör. Tahkime üçüncü şahıslar giremiyor ve iki tarafın rızası olmadan kararlar yayınlanmıyor. Böylece taraflar ticari sırlarını koruyabiliyor.
Dünyada öne çıkan tahkim kurumları
Kurumsal tahkimlerin başında Milletlerası Ticaret Odası (ICC) bünyesinde faaliyet gösteren Tahkim Divanı gelir. Bu kurum, Milletlerarası Tahkim Divanı adıyla faaliyet gösterir. Bunun dışında dünya öne çıkan başlıca tahkim kurumları şunlardır: Dünya Bankası bünyesinde faaliyet gösteren Uluslararası Yatırım Anlaşmazlıklarının Çözüm Merkezi (ICSID), Londra Uluslararası Tahkim Mahkemesi (LCIA), Stockholm Ticaret Odası Tahkim Enstitüsü, Rusya Federasyonu Ticaret ve Sanayi Odası Uluslararası Tahkim Mahkemesi (ICAC), Avusturya Federal Ekonomi Odası Uluslararası Tahkim Merkezi (VIAC), Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü Tahkim Mahkemesi (WIPO) ve Spor Tahkim Mahkemesi (CAS)
Türkiye, tahkim merkezi olmayı hedefliyor
İstanbul’u bir finans merkezi haline getirmeyi hedefleyen AK Parti hükümeti bu kapsamda Türkiye’de kurumsal tahkimin gelişmesini teşvik ediyor. Bu kapsamda İstanbul Tahkim Merkezi (ISTAC) 2015 yılında özel bir kanunla bağımsız, tarafsız ve özerk bir kurum olarak kuruldu. Amaç, gerek Türkiye’deki gerekse yurtdışındaki ticari aktörler arasındaki uyuşmazlıkların çözümlenmesi için tahkim ve arabuluculuk hizmeti sunmak. ISTAC Başkanı Prof. Dr. Ziya Akıncı bunu Türkiye’nin tahkim merkezi olması için atılan çok önemli bir adım olarak görüyor. Tahkim kurumları ücretle hizmet verdiğinden ISTAC rekabetçi bir fiyat politisı sunuyor. Kuruma gelen başvuruların yarısı uluslararası uyuşmazlıklardan oluşuyor. Hakemler doğal olarak bürokratlar değil; Türkler dahil dünyanın her yerinden uzman kişiler hakem kadrosunda yer alıyor. Ortadoğu ülkelerinden başvurular öne çıkarken bunu Afrika ve Avrupa izliyor. En fazla başvuru satış sözleşmesi ve inşaat alanında geliyor. Kararlara karşı iptal davası açılması konusunda ise Türkiye henüz Avrupa seviyesinin oldukça gerisinde. Çok sık iptal davaları açılıyor. Avrupa mahkemeleri iptal kararı konusunda oldukça katı.